Cumartesi, Haziran 07, 2008

tek bayanlar finaline genel bakış


tek bayanlarda final bugün tsi 16:00'da oynanacak..

ana ivanovic roland garros 2007 ve avustralya açık 2008 grand slamlerinden sonra üçüncü kez bir final oynayacak.. daha önceki iki finalini de (justine henin ve maria sharapova) kaybetmişti.. henüz dünya 1 numarası olmuşken bunu bir de grand slam şampiyonluğu ile süslemek istiyor..

dinara safina ise kariyerinde ilk defa bir grand slam finalinde boy gösteriyor ve abisinin yaptığını yapıp bir grand slam kazanmak istiyor şüphesiz..

bu iki oyuncu daha önce 3 kez birbirleri ile karşılaştılar ve bu maçlarda ana ivanovic'in 2-1 üstünlüğü bulunuyor.. fakat oynanan tek toprak kort mücadelesini dinara safina kazandı.. safina 2005 yılında wta berlin'de ana ivanovic ile karşılaşmış ve maçı 6-1/6-2 lik setlerle kazanarak bir üst tura çıkmıştı.. 2006'da wimbledon 3.tur mücadelesinde bu sefer çekişmeli geçen maçı ana ivanovic 3-6/7-6 ve 6-1 ile alarak yoluna devam etmişti.. aynı yıl bir sert zemin mücaedelesi olan montreal'deki turnuvada ise ivanovic 6-1/6-4 le maçı almış ve finale çıkmıştı..

bu sene iki oyuncu da birer şampiyonluk kazandı.. ana ivanovic bir sert zemin turnuvası olan indian wells'de şampiyonluğa ulaşırken, dinara safina bir toprak kort turnuvası olan wta berlin'de mutlu sona ulaştı.. tabi ki ana ivanovic'in de avustralya açık'ta finalde oynadığını biliyoruz..

iki oyuncunun bir diğer ilginç istatistiği de geriden gelmeleri çok sevmeleri.. dinara safina bunu bu roland garros'ta dördüncü turda sharapova'yı ve çeyrek finalde elena dementieva'yı elerken açık bir şekilde gösterdi.. ivanovic ise hantuchova karşısında iki kez geriden gelip maç aldı.. biri ekim 2007'de lükemburg'da finalde, diğeri avustralya açık 2008 yarı finalinde gerçekleşmişti..
bu ne demek? bu şu demek:
eğer ki bugünkü maçta bir taraf 6-0/5-0 önce geçerse maçı kapatıp gitmeyin.. oturun son sayıya kadar izleyin benden söylemesi.. yoksa tarihin en harika geriden gelişlerinden birini kaçırabilirsiniz..

roland garros 2008 - yarı finallerin ardından

tek erkeklerde büyük çoğunluğun beklediği final geldi çattı.. üstüste üçüncü kez roger federer ve rafael nadal fransa açık şampiyonluğu için mücadele edecekler.. artık el clasico oldu bu.. son 3 roland garros’ta da federer ile nadal karşılaştı.. 2005’te rafael nadal yarı finalde federer’i 4 setlik maç sonucu geçerek finale çıktı ve finalde ilk seti kaybettiği maçta mariano puerta’yı mağlup etmeyi başardı.. 2006 ve 2007’de finalde karşılaşan ikiliden gülen taraf yine rafael nadal oldu.. iki maç da 4 set sonunda bitti.. bu sene üçüncü kez finalde karşılaşacaklar ve yine rafael nadal kazanacak gibi duruyor..

bugünün ilk yarı final mücadelesinde rafael nadal sonradan açılan, sırp novak djokovic karşısında üçüncü sette biraz zorlansa da maçı rahat kazandı.. 4-6/2-6/6(3)-7.. novak djokovic de, garibim, ana tabloda son 3 senedir hep nadal’ın tarafına düşüyor.. artık nadal’ı bölüm sonu canavarı gibi gördüğüne eminim.. 2006 yılında çeyrek finalde karşılaşan ikilinin maçı tamamlanamadı.. ilk iki seti 6-4/6-4 kaybeden djokovic üçüncü sette sakatlandı ve oyunu yarıda bıraktı.. geçen sene yarı finalde karşılaştılar ve bu senekine çok benzer bir skorla 6-2/6-4/7-5 bitti maç.. djokovic’te ilerleme var ama.. 1 oyun 1 oyundur.. seneye 1 set alır.. sonraki sene kazanır belli mi olur :) ama şu şanssızlığını yenip bir kere de federer’in tarafına düşsün.. bu sene o tarafta olsaydı adım gibi eminim şu an finaldeydi..


bugün çok kötü başladı djokovic.. çok berbat oynadı 2 seti.. üçüncü sette 3-0 geriye düştükten sonra bi toparlandı ve 6-6’ya getirdi maçı.. ancak tie-break de tam bir felaketti onun için.. 6 kez maç puanı çevirmek zorundaydı.. üçünü çevirdi dördüncü de nakavt.. sanırım erkekler tenisi şu şekilde ilerleyecek bi kaç sene:
toprak kort: nadal
çim kort: federer
sert kort: djokovic
iki adet sert kort grand slam’i olduğu için djokovic daha şanslı.. şaka bi yana 3 kutuplu tenis dünyasına doğru gidiyoruz.. hadi bakalım..


günün diğer maçında roger federer beklenin aksine zorlanarak kazandı maçı.. yarı finallerden önce herkesin düşüncesi novak djokovic’in rafael nadal’ı çok zorlayacağı, federer’in ise gael monfils’i rahat geçeceği bu yüzden finalde daha az yorgun olan federer’in kazanma şansının daha yüksek olacağı yönündeydi.. ancak gael monfils seyircisinin de yardımıyla çok iyi bir maç çıkardı, federer’i içten içten sinirlendirdi ve yıprattı.. 6-2/5-7/6-3/7-5 lik set skorlarıyla maçı kazanan federer gözümde klasik mertebesine erişmiş müsabakanın diğer tarafında olacak..


gael monfils yine ordan oraya atladı, kafasını gözünü yarmasına ramak kalmıştı ki maç bitti.. akıllanmıyor adam..

neticede pazar akşamüstü tsi 17:00’da gözler tv’ye kilitlenmiş vaziyette klasiği izleyeceğiz.. bu sefer 5 set sürmesini diliyorum.. hatta son set de 12-10 falan bitsin.. biz de sarsıla sarsıla..... tenise doyalım..

(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)

Perşembe, Haziran 05, 2008

roland garros 2008 - on ikinci günün ardından

bugün iki kız yeniden doğdu.. dinara safina artık abisinin gölgesinden kurtuldu, artık “marat safin’in kardeşi” değil, “roland garros finalisti”.. ana ivanovic ise yeni “dünya 1 numarası”.. var mı lan ona yan bakan?


dinara safina en sonunda ilk seti kaybetmediği bir maçta, maç puanı çevirmediği bir maçta da başarılı olabileceğini gösterdi.. 6-3/6-2 lik set skorlarıyla kariyerinde ilk kez bir grand slam finalinde boy gösterme hakkını kazandı..maçtaki 15 oyunun 9’u servis kırılması sonucu kazanıldı.. safina kazandığı 12 oyunun 6’sını kendi servisinden kazanırken, kuznetsova kazandığı 5 oyunun sadece 2’si kendi servis attığı oyun oldu.. bu açıdan ilginç bir maçtı.. turnuvanın başında dinara safina’nın formda olduğunu son 16’ya kalabileceğini söylemiştim.. söylediğim diğer şeyler gibi bu da tutmadı.. yani bu tuttu da kız finale kadar gitti.. bu kadarını beklemiyodum.. kuznetsova’yı ilk 5 içindeki oyunculardan en tırtı olarak görüyorum aylardır.. aslında yaşıtlarına göre başarılarına bakınca öyle olmadığı açık bir şekilde görülüyor.. ancak bilmiyorum işte sevemedim bir türlü oyununu.. aslında roland garros’u kazansaydı bu sene bir numaraya o yükselecekti.. daha genç ama çok şansı olacak da değerlendirebilecğeinden şüpheliyim özellikler ivanovic ve şarapova varken..


günün ikinci yarı final müsabakasını titreme nöbetleri ve kalp çarpıntıları ile izledim.. çok zevkli bir karşılaşmaydı.. giriş, gelişme 1, gelişme 2 ve sonuç bölümlerinden oluşan maçı irdelersek;

kısa bir giriş bölümü yaşadık.. servis attığı 2 oyunu alıp arada ivanovic’in servisini kıran jelena jankovic bir anda 3-0 öne geçti.. burası benim “eyvah! jankovic çok pis götürecek” dediğim yerdi işte.. ama unutmuşum geri dönüş kraliçesini.. unutmuşum lüksemburg’da daniela hantuchova’ya karşı 1 set ve 3-0 geriden gelip maçı kazandığını..


gelişme 1 adlı bölümde ana ivanovic fırtına gibi esmeye başladı.. bu kız bambaşka.. yemin ediyorum size.. isabet : 20/20.. öldürücü forehanleri var ve tam istediği noktaya topu düşürebiliyor.. bir ara maçın 3. setinde bir istatistik gözüme çarptı.. forehand winnerlarda 27’ye 7 üstünlüğü vardı ivanovic’in.. backhandleri de hiç olmadığı kadar isabetli gitti.. özellikle passing shotlarda çok işine yarıyor.. işte gelişme 1’de ana ivanovic forehand winner yağmuruna başladı.. jankovic’in ne kadar aciz kaldığını gördüm ivanovic karşısında.. gelişme 1 diye adlandırdığım bölüm ivanovic’in oyunlarda 8-1 üstünlük yakalmasıyla son buldu.. yani geri-dönüş kraliçesi ilk seti 6-4 aldı ikinci sette 2-0 öne geçti..

gelişme 2’de bu sefer jankovic toparladı.. ama fazla değil.. çünkü jankovic’in toparlamış görünmesinin sebebi ana ivanovic’in bir anda seviye düşürmesi, vites küçültmesi oldu.. özellikle gelişme 1’deki servislerinden eser yoktu.. dinlenme modundaki ana’ya karşı bu sefer jankovic 9-2’lik bir seri yakaladı ve ikinci seti 6-3 aldı ve üçüncü sette 3-1 öne geçti.. bursı benim “eyvah gidiyor maç!!” nidalarıma sahen olan yerdi işte.. ama unutmuşum geri dönüş kraliçesini.. unutmuşum avustralya açık 2008’de yine hantuchova karşısında ilk seti 6-0 kaybedip ikincisinde 2-0 geriye düşmüşken maçı aldığını..( bkz. geri dönüş)


ivanovic gelişme 1’deki oyununa geri döndü.. tekrar servislerini buldu bi ara üstüste 2 ace yaptı, oyunu domine etti ve 6-2lik seriyle 3. seti 6-4 kazanarak üçüncü grand slam finaline çıktı..

jankovic nefes alırken hala çok zorlanıyor.. benim içim darlaıyor onu nefes almakta zorlanırken gördüğümde.. sinüslerinden bir daha ameliyat olması gerek gibi.. buna rağmen ivanovic karşısında çok iyi direndi, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı..

ana ivanovic ise baseline’da harika, forehandleri mükemmel, sert ve isabetli, rallilerden sağ çıkabiliyor.. ancak daha değişik vuruşlarda denemeli maç içerisinde.. sözlüğe de yazdım bugünkü maçta ben sadece 2 drop shot sayabildim onlar da üçüncü sette.. hatta o paragrafı yapıştırayım buraya:
“hala oyununda çok eksikleri var.. kusursuz forehandi ile aldığı sayılar heyecan verici ancak bam gümden başka şeyler de denemeli.. bugünkü maçta 3. sete kadar bir drop shot'ı bile yoktu mesela.. ama yaptığı 2 drop shot da mükemmeldi.. birinde jankovic zor karşıladı ancak dönen topu müthiş bir passing shot ile puana dönüştürdü.. diğerinde ise drop shot'ı çok iyi gizledi ve jankovic'in baselineda hareketsiz kalmasını sağladı.. filede akrep yok daha fazla yaklaşması, daha çok çeşitli vuruşlar denemesi lazım.. ama bu haliyle bile harika maçlar izlettiriyor bize(en azından bana) geri dönüş kraliçesi..”

iki oyuncu da genç jankovic 85, ivanovic 87 doğumlu.. daha geliştirecekler kendilerini kuşkusuz.. buna en çok sevinen ise sırplar olacaktır..



(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)

Çarşamba, Haziran 04, 2008

k-pax kanepi



internette aradım nedir bu gözlüğün olayı diye, bir göz sorunu mu var acaba kızcağızın diye, mamafih bulamadım bir şey.. sanırım gözleri güneş ışınlarına aşırı hassas.. o yüzden servis kullanırken takıyor da bir seferinde akşam maçında da takmıştı.. uğurlu gelmiş olacak gözlük çeyrek finallere kadar yükseldi estonyalı.. k-pax kanepi diyorum kendisine bundan sonra..

kırma lazım olur!

fernando gonzalez roland garros 2008 çeyrek finali'nde roger federer karşısında sinirlerine hakim olamamış.. yazık yahu o raketi bulamayanlar var.. hırsını raketi yere atınca alamamış olacak ki bir de kanırtıryor (foto.3) yine de bence marat safin kadar başarılı değil..



roland garros 2008 - on birinci günün ardından

bugün oynanan maçlarla birlikte yarı final eşleşmeleri belli oldu..

bayanlar:
ana ivanovic [2] - jelena jankovic[3]
svetlana kuznetsova[4] - dinara safina [13]


dinara safina yumurta kapıya dayanmadıkça maç kazanamayacak sanırım.. şarapova karşısındaki o geri dönüşü ben mucize olarak nitelendirmiştim ve şarapova'nın turnuva başından beri kendini turnuvaya veremeyişine bağlamıştım.. peki buna ne demeli? yine ilk set kaybedilmiş, yine ikinci sette 5-2 geri düşülmüş, karşı taraf (elena dementieva) maç için servis atıyor ama safina yine efsanevi bir şekilde geri dönerek maçı kazanıyor.. hem de öyle böyle değil 11-1 oyun serisiyle.. arka arkaya 7 oyun alarak.. elena dementieva'ya da yazık oldu.. 2008'in yarı sultanı, türkiye görmüş insan, yarı final oynamalıydı bence.. annesi vera'yı tribünde üzgün üzgün görünce içim parçalandı..


kuznetsova kuradaki balının yardımı ile yarı finale kadar geldi.. yarı finale kadar karşılaştığı en güçlü rakip victoria azarenka'ydı, onu da çok rahat geçti.. bugün estonyalı kaia kanepi'ye karşı da başlarda biraz tutuk başlasa da toparlanarak 2 sette oyunu bitirdi.. kaia kanepi estonya'nın gururu olmuş çıkmış.. roland garros gibi bir organizasyonda son sekize kalarak spor bültenlerinde başa oynamış estonya'da.. büyük bir başarı kendisi için..


bayanlar yarı final eşleşmeleri yarın tsi 15:00 eurosport (trt'nin sitesinde malesef ki yayın gözükmüyor.. ilginç olan cuma günü oynanacak erkekler yarı finali canlı yayımlanacak.. hadi buyur.. bayanlar yarı finali neden canlı değil?)

erkeklerde yarı final eşleşmeleri:

roger federer [1] - gael monfils
rafael nadal [2] - novak djokovic [3]

bugün federer ilk seti kaybettiği maçta her zamanki kendine güveniyle maçı çevirdi ve kazandı.. maçı izlemediğim için pek bir şey diyemiyorum.. fernando gonzalez'e raket kırdırtmış ama federer.. bakalım yarı finalde fransız seyircinin baskısına nasıl karşılık verecek.. bu arada federer'in tişörtü çok hoşmuş..


gael monfils adlı fransız vatandaşı, david ferrer'e de acımayarak turnuva dışında itti ve roger federer'e bilenmeye başladı bile.. adam kortta çok hızlı ya izlerken başım dönüyo.. o boya rağmen nasıl koşuyor velet anlamış değilim.. bir de bir tenis oyuncusu için çok keskin kasları var.. ee bir de güzel bir sevgilisi var :)
maç hem çok sayıda hem de çok uzun rallilere sahne oldu.. ikisi de baseline'a konuşlanıp allah ne verdiyse vurdular.. sonunda rallilerden sıkılan hep ferrer oldu ve kesme vuruşla fileye takıldı bir çok kere.. monfils'in zaten canına minnet sabaha kadar vurur o toplara..


(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)

Salı, Haziran 03, 2008

feliz cumpleaños!

toprak kortun kralına: iyi ki doğdun!

roland garros 2008 - onuncu günün ardından

paris’te berbat bir hava var.. bugün hafif atıştırsa da oyunu durduramadı.. mats wilander “1981’den beri buraya geliyorum havanın böyle kötü olduğunu hiç görmedim” diyor.. sanki wimbledon ile yarışıyor paris..

bugün dünden kalan 2 bayanlar dördüncü tur maçı ayrıca 2 bayanlar ve 2 erkekler çeyrek final maçı oynandı..

djokovic ile gulbis arasındaki maçın çekişmeli geçeceğini tahmin ediyordum ama bu kadar güzel olacağını beklemiyordum.. 3 sette bittiğine bakmayın üç saatten fazla sürdü ve 6-1/2-6/3-6/6-1/6-2 gibi beş setlik bir maç yerine kesinlikle yakın skorlarla biten üç setlik bir maçı tercih ederim.. djokovic 7-5/7-6(3)/7-5 ile kazanarak yarı finale çıkan taraf oldu.. gulbis’in ilk çeyrek finali olmasından dolayı gerginliği yüzünden okunuyordu ama karşısında çocukluktan beri tanıdığı bir adam olması onu rahatlatmıştır biraz da olsa..


letonyalı genci biraz blake ile oynadığı karşılaşmada izlemiştim.. bu maçta da servislerde ve file önünde başarılı olduğunu gösterdi.. djokovic biraz dağınıktı ve ritim tutturamadı.. gulbis biraz daha deneyimli olsa en azından bir set alabilirdi.. hatta djokovic nadal’a karşı böyle oynarsa almagro’dan beter olabilir..

oyunun uzun rallileri ya gulbis’in baseline’a yakın attığı topların dışarı çıkmasıyla ya da file önüne gelen gulbis’e bir türlü passing shot ya da lob ile karşılık vermeyen djokovic’in topunun filede kalması, dışarı çıkması ile son buldu.. file önündeki sayılarda gulbis’in yüzde 63’e yüzde 45’lik bir üstünlüğü var..



gulbis’in servisleri etkili etkili olmasına ama biraz daha kontrollü olması lazım.. kullandığı kötü servislerin de maçı kaybetmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.. zira ilk servisin oyuna girme oranı yüzde 59, djokovic’te bu oran yüzde 65.. gulbis 12 ace yaptı yapmasına ama ace/çift hata oranı oldukça kötü : 12/7. djokovic de ise bu oran 6/1..

winnerlarda eşitlik göze çarpıyor fakat basit hatalar 60-36 djokovic lehine.. bu da demin bahsettiğim gulbis’in baseline’a yakın atmaya çalıştığı topların çoğunluğunun dışarı düşmesi nedeniyle.. rakibinin neredeyse yarısı kadar basit hata yapan djoker maçı kazandı haliyle..

diğer çeyrek final maçının, çoğu tenisseveri şaşırttığı bir gerçek.. nicolas almagro, rafael nadal karşısında hiçbir varlık gösteremedi.. djokovic-gulbis maçını izlerken bir yandan da internetten bu maçı takip ettim ve kesin yanlış yazıyolar dedim bi ara.. maçın skoru 6-1/6-1/6-1.. maçı izleyemediğim için resmi siteden gidip istatistiklere baktım.. almagro’nun ilk servislerinin oyuna girme oranı sadece yüzde 38.. bu da neden bu kadar çok servisinin kırıldığının göstergesi zira ikinci servisi daha yavaş atmak zorunda kalıyor.. basit hata sayısı ise nadal’ınkinin 4 katı.. 36 tane basit hata yapmış almagro sadece 21 oyun süren bir maçta.. djokovic’in aynı sayıda hatayı 37 oyunluk maçta yaptığını hatırlatmak isterim..
nadal’ın doğumgünüymüş bi de.. pastalar falan geldi maç sonrası..


rafael nadal bir canavara dönüşüyor tur geçtikçe.. şu ana kadar oynadığı 5 maçta maç başına 5 oyun kaybetmek gibi müthiş bir istatistik yakaladı.. işin ilginci tur atladıkça daha az oyun vermesi..

1.tur – thomaz belluci – 9 oyun
2.tur – nicolas devilder – 5 oyun
3.tur – jarko nieminen – 5 oyun
4.tur – fernando verdasco – 3 oyun
ç.f. – nicolas almagro – 3 oyun

bu istatistik ister istemez yarı finalde bozulacak.. turnuva başından beri beklenen yarı final rafael nadal ile novak djokovic arasında cuma günü oynanacak.. tostumuzu yedik bekliyoruz..


bayanlarda ise zorlanmasını beklediğim svetlana kuznetsova hiç zorlanmadan victoria azarenka’yı geçti ve çeyrek finalist oldu.. diğer yandan dün 6-3/3-6’da yarım kalan maçta estonyalı kaia kanepi rakibi petra kvitova’yı son seti 6-1 alarak eledi ve çeyrek finalde yarın kuznetsova ile karşılaşacak.. petra kvitova ve kaia kanepi buraya kadar gelerek beklenenin üstünde bir performans göstermişlerdi zaten.. kaia kanepi “world’s strongest man” yarışmasına katılsa sırıtmaz bu arada..


turnuva öncesi kendinden beklenenin çok çok üstüne çıkan bir başka oyuncu carla suarez-navarro.. elemelerden gelip çeyrek finale kadar çıktı.. çeyrek final maçında jankovic karşısında ilk sete iyi başladı.. servis bile kırdı.. ancak deneyimli sırp jankovic ne yapacağını iyi biliyordu, maçı kontrolüne aldı ve kazandı.. suarez-navarro maç içinde seyircinin ve jankovic’in alkışladığı çok güzel vuruşlar gerçekleştirdi.. ancak maçın sonuna doğru yorgunluktan bayılacak falan sandım..


bizde kırılan kola/bacağa yapılan alçıya imza atarlar, güzel dilekler yazarlar.. jankovic de sağ kolundaki sargıya “i love paris” yazmış.. bir de sargı o kadar kalın ki eurosport spikeri chris brednam’ın “temel reis” benzetmesi ile güldüm..

günün ilk çeyrek final maçında güzeller güzeli ana ivanovic isviçreli patty schynder’i çok rahat bir maç sonucu 6-3/6-2lik setlerle geçti.. zaten beklenen de buydu..


yarı finalde sırp eşleşmesi var 2 numaralı seribaşı ana ivanovic ve 3 numaralı seribaşı jelena jankovic arasında.. perşembe günü oynanacak bu da..

(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)

silahşör derken?

eurosport'ta barbara schett tenis oyuncularına mini bir quiz yapıyor.. her maçtan önce yayımlanıyor bunlar.. işte yok efendim "eyfel kulesinin boyu kaç?", "stadyum kaç kişilik?", "roland garros kim?"
novak djokovic'i sınarken şöyle bir soru soruyor:

- roland garros'un dört silahşörlerinin isimleri nedir?
- ee.. dartanyan....

soruyu gerçekten yanlış mı anladı yoksa bilmediği için makara mı yaptı bilmiyorum ama her hali ile eğlenceli adam bu.. adı üstünde djoker..

dört silahşörler hakkında daha fazla bilgi için:
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Four_Musketeers

ne goydun lan gafana?!

patty schynder ve raketi

haydi marsel!

sonunda yıllardır beklenen olay gerçekleşiyor.. 1987 doğumlu türk tenis oyuncusu marsel ilhan bir grand slam'de boy gösterecek.. atp sıralamasında 227.liğe kadar yükselen marsel ilhan wimbledon 2008'e elemelerden katılma hakkı kazanarak bunu gerçekleştirebilen ilk türk tenis oyuncusu oldu ve beni sevince boğdu.. ipek şenoğlu balonundan sonra böyle bir başarının hem de erkek tenisinden çıkması ayrı sevindirici.. özbekistan bile bir grand slam'de bayanlarda 2.tura yükselebilecek ilk 50'yi zorlaycak bir oyuncu yetiştirebiliyor ancak türkiye'den nedense böyle bir oyuncu çıkmıyor.. umarım bu güzel şeylerin başlangıcı olur.. elemelerde başarılar marsel.. altta, bir siteden yürüttüğüm grafikte, marsel'in dünya sıralamasındaki yükselişi görülüyor..


Pazartesi, Haziran 02, 2008

roland garros 2008 - dokuzuncu günün ardından


yine yağmur nedeniyle geç saatlere kalan bir gün sonucunda bayanlar (ikisi dışında) ve erkekler çeyrek finalistleri belirlendi..


turnuvanın başından beri servislerinde problemler ve genel olarak oyuna hakim olmada zorluklar yaşayan şarapova dinara safina engeline takıldı.. aslında ilk sette iki taraf da dengeli oyun ile başabaş bir mücadele sergilediler.. tie-break’e kalan seti şarapova 7-6 aldı.. ikinci sete safina servis kırarak başladı ancak tam oyununu raya oturtmuşken yağmur nedeniyle maçlara ara verildi.. yağmurun dinmesiyle tekrar başlayan maçta safina ilk başlarda konsantrasyonunu toparlayamamış olacak ki şarapova 5-1 lik bir seri ile ikinci sette skoru 5-2’ye getirdi.. ardından safina’nın servis kullandığı oyunda 0-30 üstünlük yakaladı.. tam bu sırada safina dahil herkes maçın bittiğine inanıyordu galiba.. safina’nın ağlamaklı yüzündeki ifadeden moralinin sıfır olduğu görülüyordu.. ama ne olduysa önce servis kullandığı oyunu aldı ardından 2 oyun daha alarak 5-5’e getirdi seti.. karşılıklı alınan oyunlardan sonra tie-break setinde yine 5-2 geri düşmesine rağmen seti çevirdi ve aldı.. avustralya’daki şarapova olsaydı ikinci set 6-2 bitmişti diyebilirim ama şarapova’da bir durgunluk var.. babası bile bi şaşkın olmuş.. maç içerisinde dinara safina’nın aldığı sayıları alkışlamalar falan.. son sette iki kez servis kıran safina 6-2 ile son seti de alarak maçı kazandı.. şarapova’nın elenmesi ile ana ivanovic de büyük bir rahatlama yaşamıştır sanırım..


maçtan aklımda kalan bir diğer şey ise şarapova ile fransız seyirci arasındaki gerginlik.. çoğunluğun zayıf olan tarafı tuttuğu bilinen bir şey.. haliyle fransız seyirci de dinara safna’ya daha fazla destek gösterdi.. şarapova da doğası gereği hırslı bir oyuncu.. tepkilerini biraz aşırı gösterince seyirci iyice karşısına aldı şarapova’yı.. bunlar olağan ama maç bittikten sonra oyuncular bile el sıkışıp, öpüşürken seyircinin korttan çıkan şarapova’yı yuhalaması çok ayıp ve yakışmayan bir davranış.. fransa açık’ın izlenmesinin bir nedeni de şarapova sonuçta.. gelecek sene yine gelecek ve belki harika bir oyunla turnuvayı kazanacak.. neden yuhalayarak gönderiyosun ki?

bir diğer dördüncü tur maçında dementieva vera zvonareva’yı 6-4/1-6/6-2 lik setlerle geçti.. zvonareva’dan daha fazla direnmesini beklerdim.. dementieva ile safina çeyrek finalde karşılaşacaklar..

roland garros yönetiminin garip davranışı ile svetlana kuznetsova – victoria azarenka ve petra kvitova – kaia kanepi arasındaki maçlar geç bir saatte başladı.. aslında yağmur nedeniyle maçlara 1-2 saat ara verildiği için erkekler maçlarından sonra başlaması gereken maçlar başka korta alındı yoksa hiç başlayamayacaktı.. ancak havanın kararmasına 1,5 saat varken alındı bu karar oysa kortlar 1 saat öncesinden boşalmıştı.. haliyle maçlar yarım kaldı..

svetlana kuznetsova azarenka karşısında ilk seti 6-2 aldı.. ikinci sette durum 2-2.. kaia kanepi ise ilk seti 6-3 almasına rağmen ikinci seti yanı skorla kvitova’ya verdi.. üçüncü set yarın oynanacak..

erkeklerde son 16’ya 5 oyuncuyla giren fransızlar sapır sapır döküldü ve son 8’e bir tane oyuncu sokabildi.. roger federer evsahibi julian benneteau’yu 6-4/7-5/7-5 ile geçti.. her ne kadar şu ana kadar bu turnuvada en fazla oyun vererek kazandığı maç gibi gözükse de (albert montanes’e karşı bir set kaybetse de o maçta 12 oyun vermişti) aslında pek fazla zorlandığı söylenemez federer’in..


şilili fernando gonzalez de ginepri’yi rahat geçti ve federer’in rakibi oldu çeyrek finalde.. erken yaşta kel kalan hırvat ljubicic ile ev sahibi gael monfils arasındaki maçta seyircisinin desteğini arkasına alan monfils 7-6/4-6/6-3/6-2 lük set skorlarıyla ivan ljubicic’i yendi.. bu adam boyuna rağmen kortta çok çevik.. bunu göre göre ljubicic drop shot vurmaya kalkınca fileye yetişip gelen monfils takır takır aldı puanları.. fransız seyirciler çocuk gibiler.. meksika dalgasıdır tutturmuşlar.. “sibuple sibuple” diyen hakeme rağmen uzunca bir süre meksika dalgasına devam etmeleri üzerine ivan ljubicic “ben karizmamı yaparım arkadaş” diyip gitti sandalyesine oturdu.. bu sırada karşı tarafta gael monfils meksika dalgasına katılıp seyirciyi alkışlamakla meşguldü..


sinüsoidal şekilde cereyan eden dördüncü turun son maçında 5 numaralı seribaşı david ferrer, sevimsiz insan (bir önceki post nedeniyle böyle.. gıcığım artık kendisine) radek stepanek’i 4-6/6-2/1-6/6-3/6-3 lük 5 set sonucu geçerek gael monfils’in rakibi oldu.. bu maçın son setinde öyle bir hale geldi ki maç, alınan her puan sonrası taraflar çılgınca dans ederek sevinç gösterilerinde bulunmaya başladı.. cevab vermeyen radek stepanek oldu tabi ki.. oh olsun!

(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)

zevksizliğin bu kadarı!


daha 3 gün önce dominika cibulkova ile gael monfils birlikteliğinden bahsetmiştim.. gael monfils çirkin mirkin ama sempatik çocuk.. yakışıyolar bence birbirlerine.. ama bu kadarı fazla: nicole vaidisova ve radek stepanek sevgiliymişler.. sevgililermiş.. radek stepanek martina hingis ile nişanını bu sene başında bozmuş.. daha doğrusu sanırım martina bozmuş kafası yerine gelince.. bakalım nicole'ün aklı ne zaman başına gelecek? ya da gelecek mi? kız daha 18 yaşında yahu.. bu adam bu sevimsizlik ile iki tane güzel kadınla beraber olabiliyorsa ben yarın ilk iş ana ivanovic'e koşuyorum arkadaş..

monitör başında


gönül ister ki bütün maçları canlı izleyebilelim ama olmuyor işte.. çakışan maçlarda yayıncı kuruluşun zevkine ve reyting kaygısı sonucu yaptığı seçime boyun eğmek zorundayız.. hele ki wta ve atp tour turnuvalarının çoğunluğunun tv'den yayımlanmadığını düşünürsek merak edilen maçların sonuçlarını da turnuva resmi sitelerinin canlı skor kısmından takip etmek zorunda kalıyor insan.. maçı canlı izlesen bu kadar heyecanlı olmaz.. "hadi güncellen" diye diye monitör başında kendinden geçmeler, yenmedik tırnak bırakmamalar..

dün eurosport sabah moto gp, sonra ralli, sonra bisiklet ve en sonunda saat 18:30'da her şey bittikten sonra tenis yayımladı.. eurosport 2'de futsal vs. vardı.. djokovic maçını rakamlara bakarak izledim.. neyse ki djoker rahat kazandı da o heyecanı çok yaşamadım..

eurosport teniste erkekler müsabakalarına daha çok yer veriyor.. nedenini bir türlü anlayamadım.. bugün ginepri ile gonzalez'in maçını seyretmek yerine zvonareva - dementieva maçını izlemek isterdim.. bayan tenisi kadar estetik bir spor yok di mi güntekin? hem bayanlar maçının daha önce biteceği kesin ondan sonra erkekler maçının üçüncü/dördüncü setinden bağlanırsın.. ama yok çünkü federer'in maçını vermek zorundasınız.. öyle bi kural var ya.. bayanlar maçından sonra aynı korttaki federer maçına bağlanabilmek için ilk olarak diğer korttaki maçı verip sonra o maç bitmese bile federer maçına bağlanmak zorundasınız..

neyse sinirlenmemek lazım.. roland garros resmi sitesi harika bir arayüz hazırlamış canlı skor takip edebilmemiz için.. teşekkürlerimi iletiyorum..

ernests gulbis uçuyor!


letonyalı ernests gulbis sevinçten uçuyordur eminim.. roland garros'ta çeyrek finale çıktı.. hem de sadece james blake karşısında bir set kaybederek.. görece kolay rakiplerle karşılaşması yanıltmasın kimseyi iyi oyuncu gerçekten.. yarın turnuvadaki en zor sınavına çıkacak uçan kuğu.. 3 numaralı seribaşı djoker karşısında yapacakları ileride nerelere geleceğini görebilmemiz açısından önemli..

perché?


italyan flavia pennetta dördüncü turda cidden daha önce hiç ismini duymadığım ispanyol carla suarez-navarro'ya elendi.. 25 yaşında gösteren ama aslında 19 olan bu genç kızın itf circuit başarıları dışında hiçbir başarısı yok.. işin ilginci daha önce hiçbir wta tour turnuvasında kayda değer bir başarısı yok.. bu sene estoril 2008'de elemelerin ilk turunda elenmiş.. roland garros 2008 ilk grand slam'i ve elemelerden gelip çeyrek finale kadar çıkma başarısını gösterdi.. turnuvanın en büyük sürprizidir bence bu 1.60lık.. tebrik ediyoruz..

Pazar, Haziran 01, 2008

roland garros 2008 - yedinci günün ardından

vuuu saati kaç yapmışız.. kuyruğumu kıstırdım oturuyorum.. yapacak bir şey yok.. adam çok iyi oynuyor yapacak bir şey yok.. ne kadar federer'i sevmesem de tebrik ediyorum.. mario ancic'i 3 sette geçtiği için tebrik ediyorum.. adam çok iyi oynuyor evet.. iyi yani ne diyim.. vuruyo falan böyle, backhand.. fiyuuuu.. come on.. alkış.. roger federer dördüncü turda fransız julien benneteau'nün rakibi oluverdi işte..



ben mario ancic'e kırgın değilim :) sonuçta dünya sıralamasının 1 numarasına yenildi de ben bu stanislas wawrinka denen adama iki çift laf etmeden durunamam.. ilk seti 7-5, ikinci seti 6-3 almışsın.. üçüncü sette 3-0 öndesin.. ne oluyo? ne oldu? süperim moduna ani bir geçiş mi oldu? ilk 2,5 seti oynayan adama ne oldu? "bitti aga bu iş" mi denildi? konsantrasyon kaybı mı yaşandı!? ne oldu, nasıl oldu da bu maç kaybedildi arkadaş? genç yetenek dedik, yükselişte dedik, güzel backhandleri var dedik.. zihinsel olarak hala küçükmüşün arkadaşım, ufakmışın.. bugün git, yarın gel! fernando gonzalez de hayatının geri dönüşünü yaptı sanırım.. o da dördüncü turda sürpriz bir isim robby ginepri ile karşılaşacak.. ginepri evsahibi florent serra'yı 3 sette geçti..


iki set öne geçip maç kaybeden bir diğer isim 4 numaralı seribaşı nikolay davydenko.. hırvat ivan ljubicic ilk setlerin giro d'italia'ya kurban gittiği maçta güzel bir geri dönüşle ilk dört seribaşıdan ilk kaybın verilmesini sağladı.. haftasonu maç olmasın izlenmiyo.. dominika cibulkova'nın yavuklusu gael monfils 5 set süren maçta avusturyalı jurgen melzer'i yenerek dördüncü turda ljubicicle karşılaşma hakkı kazandı..


çek radek stepanek ispanyol tommy robredo'yu 3 set sonucu süpürürken, ispanyol david ferrer 5 set süren maçta avustralyalı lleyton hewitt'i geçti ve bu iki tenis oyuncusu birbirine rakip oldular dördüncü turda..

ispanyollar yerine fransızlar coşmuş durumda.. dördüncü tura yani son 16'ya 5 fransız kaldı ki bunlarda dördü seribaşı değil.. kim bunlar toparlarsak:
julienne benneteau
gael monfils
michael llodra
paul-henri mathieu [18]
jeremy chardy [wild card]

dört adet de ispanyol dördüncü tura çıkma başarısını gösterdi ki hepsi seribaşı..
rafael nadal [2]
fernando verdasco [22]
nicolas almagro [19]
david ferrer [5]


bayanlarda her şey beklendiği gibi.. dün de dediğim gibi altı rustan beşi kaldı son 16'ya.. tablonun üst taradı sırf rus neredeyse.. öyle ki çeyrek finale iki rus yarı finale de bir rus garanti çıkıyor..

bugün şarapova ilk sette yine kendini veremediği maçta italyan karin knapp'i ikinci setteki etkili oyunu ile 7-6(4)/6-0 yendi.. servislerini hiç bu kadar kötü görmemiştim ben şarapova'nın.. dinara safina, vera zvonareva ve elena dementieva çok rahat üst tura çıktılar.. iki rusun mücadelesinde svetlana kuznetsova nadia petrova'yı terlemeden geçti ve yükselen değer victoria azarenka ile karşılacak dördüncü turda.. burada yeteri kadar terleyecektir.. hatta terli terli bir bardak soğuk su içmesi de olası..


12 numaralı seribaşı agnes szavay 90 doğumlu çek petra kvitova'ya 3 set sonucu yenildi ve elendi.. günü kapalı kutu maçında estonyalı kaia kanepi ispanyol anabel medina-garriguez'i internettten takip edebildiğim kadarıyla tırnak yedirten bir maç sonucu ve son teknoloji ürünü gözlüklerinin yardımı ile 6-1/6(5)-7/7-5 ile geçerek genç kvitova'nın rakibi oldu.. alın size bir kapalı kutu maç daha..


erkeklerdeki güney avrupa hakimiyetine karşın bayanlarda soğuk bölgelerin, çekoslovakya'dan baltık denizine uzanan coğrafyanın baskınlığı gözüküyor.. ilginç bir detay.. son 16'da

5 rus
2 çek
2 sırp
1 sloven
1 belaruslu
1 estonyalı
(kasarsak) 1 polonyalı

olduğunu görüp vay be diyoruz..

sekizinci gün oynanacak maçlarda güzel "ana" korta çıkıyor.. agnieszka radwanska ile jelena jankovic arasındaki maç zevkli geçmeye aday.. erkeklerde bu maçın muadili paul-henri mathieu ile novak djokovic arasındaki maç olacaktır.. striptizci michael llodra diliyorum ki simone bolelli'ye yaptığını yapamasın ve ernests gulbis'e feci şekilde elensin, o tişötleri de fırlatamasın oraya buraya.. nadal vatandaşı verdasco karşısında ne yapacak? wild card jeremy chardy çıkışını almagro karşısında da sürdürebilecek mi? hepsi ve daha fazla yarın!! (bugün, her neyse)

fotoğraflar: http://sports.yahoo.com