Salı, Haziran 03, 2008

roland garros 2008 - onuncu günün ardından

paris’te berbat bir hava var.. bugün hafif atıştırsa da oyunu durduramadı.. mats wilander “1981’den beri buraya geliyorum havanın böyle kötü olduğunu hiç görmedim” diyor.. sanki wimbledon ile yarışıyor paris..

bugün dünden kalan 2 bayanlar dördüncü tur maçı ayrıca 2 bayanlar ve 2 erkekler çeyrek final maçı oynandı..

djokovic ile gulbis arasındaki maçın çekişmeli geçeceğini tahmin ediyordum ama bu kadar güzel olacağını beklemiyordum.. 3 sette bittiğine bakmayın üç saatten fazla sürdü ve 6-1/2-6/3-6/6-1/6-2 gibi beş setlik bir maç yerine kesinlikle yakın skorlarla biten üç setlik bir maçı tercih ederim.. djokovic 7-5/7-6(3)/7-5 ile kazanarak yarı finale çıkan taraf oldu.. gulbis’in ilk çeyrek finali olmasından dolayı gerginliği yüzünden okunuyordu ama karşısında çocukluktan beri tanıdığı bir adam olması onu rahatlatmıştır biraz da olsa..


letonyalı genci biraz blake ile oynadığı karşılaşmada izlemiştim.. bu maçta da servislerde ve file önünde başarılı olduğunu gösterdi.. djokovic biraz dağınıktı ve ritim tutturamadı.. gulbis biraz daha deneyimli olsa en azından bir set alabilirdi.. hatta djokovic nadal’a karşı böyle oynarsa almagro’dan beter olabilir..

oyunun uzun rallileri ya gulbis’in baseline’a yakın attığı topların dışarı çıkmasıyla ya da file önüne gelen gulbis’e bir türlü passing shot ya da lob ile karşılık vermeyen djokovic’in topunun filede kalması, dışarı çıkması ile son buldu.. file önündeki sayılarda gulbis’in yüzde 63’e yüzde 45’lik bir üstünlüğü var..



gulbis’in servisleri etkili etkili olmasına ama biraz daha kontrollü olması lazım.. kullandığı kötü servislerin de maçı kaybetmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.. zira ilk servisin oyuna girme oranı yüzde 59, djokovic’te bu oran yüzde 65.. gulbis 12 ace yaptı yapmasına ama ace/çift hata oranı oldukça kötü : 12/7. djokovic de ise bu oran 6/1..

winnerlarda eşitlik göze çarpıyor fakat basit hatalar 60-36 djokovic lehine.. bu da demin bahsettiğim gulbis’in baseline’a yakın atmaya çalıştığı topların çoğunluğunun dışarı düşmesi nedeniyle.. rakibinin neredeyse yarısı kadar basit hata yapan djoker maçı kazandı haliyle..

diğer çeyrek final maçının, çoğu tenisseveri şaşırttığı bir gerçek.. nicolas almagro, rafael nadal karşısında hiçbir varlık gösteremedi.. djokovic-gulbis maçını izlerken bir yandan da internetten bu maçı takip ettim ve kesin yanlış yazıyolar dedim bi ara.. maçın skoru 6-1/6-1/6-1.. maçı izleyemediğim için resmi siteden gidip istatistiklere baktım.. almagro’nun ilk servislerinin oyuna girme oranı sadece yüzde 38.. bu da neden bu kadar çok servisinin kırıldığının göstergesi zira ikinci servisi daha yavaş atmak zorunda kalıyor.. basit hata sayısı ise nadal’ınkinin 4 katı.. 36 tane basit hata yapmış almagro sadece 21 oyun süren bir maçta.. djokovic’in aynı sayıda hatayı 37 oyunluk maçta yaptığını hatırlatmak isterim..
nadal’ın doğumgünüymüş bi de.. pastalar falan geldi maç sonrası..


rafael nadal bir canavara dönüşüyor tur geçtikçe.. şu ana kadar oynadığı 5 maçta maç başına 5 oyun kaybetmek gibi müthiş bir istatistik yakaladı.. işin ilginci tur atladıkça daha az oyun vermesi..

1.tur – thomaz belluci – 9 oyun
2.tur – nicolas devilder – 5 oyun
3.tur – jarko nieminen – 5 oyun
4.tur – fernando verdasco – 3 oyun
ç.f. – nicolas almagro – 3 oyun

bu istatistik ister istemez yarı finalde bozulacak.. turnuva başından beri beklenen yarı final rafael nadal ile novak djokovic arasında cuma günü oynanacak.. tostumuzu yedik bekliyoruz..


bayanlarda ise zorlanmasını beklediğim svetlana kuznetsova hiç zorlanmadan victoria azarenka’yı geçti ve çeyrek finalist oldu.. diğer yandan dün 6-3/3-6’da yarım kalan maçta estonyalı kaia kanepi rakibi petra kvitova’yı son seti 6-1 alarak eledi ve çeyrek finalde yarın kuznetsova ile karşılaşacak.. petra kvitova ve kaia kanepi buraya kadar gelerek beklenenin üstünde bir performans göstermişlerdi zaten.. kaia kanepi “world’s strongest man” yarışmasına katılsa sırıtmaz bu arada..


turnuva öncesi kendinden beklenenin çok çok üstüne çıkan bir başka oyuncu carla suarez-navarro.. elemelerden gelip çeyrek finale kadar çıktı.. çeyrek final maçında jankovic karşısında ilk sete iyi başladı.. servis bile kırdı.. ancak deneyimli sırp jankovic ne yapacağını iyi biliyordu, maçı kontrolüne aldı ve kazandı.. suarez-navarro maç içinde seyircinin ve jankovic’in alkışladığı çok güzel vuruşlar gerçekleştirdi.. ancak maçın sonuna doğru yorgunluktan bayılacak falan sandım..


bizde kırılan kola/bacağa yapılan alçıya imza atarlar, güzel dilekler yazarlar.. jankovic de sağ kolundaki sargıya “i love paris” yazmış.. bir de sargı o kadar kalın ki eurosport spikeri chris brednam’ın “temel reis” benzetmesi ile güldüm..

günün ilk çeyrek final maçında güzeller güzeli ana ivanovic isviçreli patty schynder’i çok rahat bir maç sonucu 6-3/6-2lik setlerle geçti.. zaten beklenen de buydu..


yarı finalde sırp eşleşmesi var 2 numaralı seribaşı ana ivanovic ve 3 numaralı seribaşı jelena jankovic arasında.. perşembe günü oynanacak bu da..

(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)

1 yorum:

c dedi ki...

Benim izleyebildiğim bölümlerde Almagro fena oynamıyor gibiydi aslında. Ama bir şekilde Nadal sayıları alıyordu. Maçın skoru biraz aldatıcı gibi bence. Zaten Nadal'a direnmek de çok zor.

Nadal - Cokoviç kral bir eşleşme oldu. Ama Nadal öyle formda ki Cokoviç veya Federer tahtı elinden alamayacaklar.

Jankovic - Ivanovic'ten Jankovic'in çıkmasını bekliyorum. Şimdiye dek Ana tüm maçlarını domine ettiyse de Schnyder dahil bir tane bile zor maç oynamamasının bunda etkisi vardır. Jankovic sakatlık ayağına biraz abarttı bence, maç içinde tedaviler şu bu derken acaba biraz taktiğe mi başvurdu diye düşünmeden edemiyorum.

Dementieva - Safina maçına 4 saat kaldı. Heyecanla bekliyorum. Yüksek sırada olmasına rağmen favori olmayan Elenacığım'dan beni ve herkesi bir kez daha şaşırtmasını ve Kuznetsova'nın rakibi olmasını rica edeceğim.