artık burdayız:
http://lovegametennis.blogspot.com/
Pazartesi, Temmuz 28, 2008
Çarşamba, Temmuz 23, 2008
berdych de blogcu olmuş
atp resmi sitesinde blog açmış thomas..
her ne kadar tursunov'unki kadar iddialı olmasa da (ki kendi de "tursunov'dan birkaç ipucu almalıyım" diyerek bunu belirtiyor) içten bir blog olmuş..
"masaj seansları sırasında uyumamak çok zor. bugün james blake yanımda oldukça derin bir şekilde uyuyordu. en azından horlamıyor."
thomas'ın blogu
Çarşamba, Temmuz 09, 2008
marin cilic vs. paul-henri mathieu
bazen oluyo böyle.. iki oyuncu arka arkaya turnuvalarda ilk turdan eşleşebiliyorlar.. son 2 ayda 5 kez karşılaştı bu ikili.. arka arkaya 4 turnuva da oynadılar hatta.. çok ilginç geldi bana..
- mayıs : bmw open (münih) çeyrek finali -- toprak kort -- ph mathieu marin cilic'i 3 sette geçti..
- haziran : artois (londra) ikinci tur -- çim kort -- ph mathieu yine 3 set sonucu kazandı..
- haziran: slazenger open (nothingam) ilk tur -- çim kort -- marin cilic 3 sette kazanan taraf oldu..
- haziran: wimbledon üçüncü tur -- çim kort -- yine marin cilic 4 set sonucunda kazandı..
- bugün : allianz open (gstaad) -- toprak kort -- marin cilic 6-3 ve 6-4 ile gülen taraf oldu..
bunlardan önce yine bu seneki masters series'de miami'de mathieu'nun 3 setlik bir galibiyeti daha var.. ondan önce hiç karşılaşmamış iki oyuncu ama bu sene 7 ayda 6 kere karşılaştılar.. garip..
toplamda durum eşit olmasına rağmen bakıldığında son 3 maçı marin cilic kazandı.. toprak kortta beraberlik varken çim kortta cilic 2-1 önde..
cilic 88 doğumlu daha avantajlı bence mathieu karşısında.. mats wilander'in şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım nerede hata yapıyorum diye..
daha detaylı karşılaştırma için buradan yakın..
Salı, Haziran 24, 2008
wimbledon 2008 - ilk turun ardından
ilk tur maçları bugün tamamlandı elenen bayağı seribaşı var..
ana tablonun üst tarafı maçlarını pazartesi oynadı.. gael monfils dün omuz sakatlığı nedeniyle turnuavadan çekildiğini açıklamıştı.. eminim roger federer bu haberi göbek atarak kutlamıştır.. çünkü zaten ölüm grubu gibi bi grup üst tarafın ilk çeyreği.. ikinci turda federer - robin söderling ile karşılaşıyor.. bunların yanında marc gicquel, lleyton hewitt, albert montanes, simone bolelli ve fernando gonzalez var.. monfils'in yerine gelen lucky loser da kazandı ilk maçını.. lleyton hewitt ilk turda zorlandı anlamsızca.. 5 sette alabildi maçı robin haase karşısında.. bu çeyrekten kim elenirse yazık olacak..
ikinci çeyrek'te tomas berdych de ilk turda zorlananlar arasında.. rus evgeny korolevi 5 sette geçti ve ikinci turda victor hanescu ile karşılaşacak.. filip kolşıhraybır adlı güzide alman genci de avustralya açık'ta bi kendini gösterdi sonra söndü.. fernando verdasco'ya yenildi ilk turda..
michael llodra denilen striptizci bozması tenis oyuncusu da ne kadar kolpa bi insan olduğunu gösterircesine oyunu yarım bıraktı.. mari ancic karşısında hiçbir varlık gösteremeden ilk iki seti kaybetti.. son sette 2-0 gerideyken de "anaaam maç gitti çeviremem bundan sonra" diyip sakatlandım ben diyerek oyunbozdu.. sana da bu yakışır işte llodra.. sen haksızsın ve sana laflar hazırladım.. öyle soyunarak olmuyormuş demek ki maçlardan sonra.. sevmiyorum seni.. oh kustum.. igor andreev ve david ferrer de kayıpsız geçtiler ilk turu..
m bison'a perfect çekince sinirleniyor misali novak djokovic'ten set alınca sinirleniyormuş.. michael berrer karşısında set kaybetikten sonra 6-3 ve 6-0 aldı sonraki setleri ve marat safin'in rakibi oldu.. harika bir eşleşme oldu.. juan carlos ferrero dev adam sam querrey'i geçerek beni şaşırttı, stanislas wawrinka ve andreas seppi de ikinci tura çıkmayı başaranlar arasında..
ilk günün en büyük sürprizi, benim için, ivo karlovic'in elenmesi oldu.. elemelerden gelen simon stadler ivo karlovic'i 4 set sonucu geçerek tomas belluci'nin rakibi oldu.. roger federer'e göbek attıracak bir haber de buydu.. gürültülü seyircileri ile marcos baghdatis de ikinci turda olacak.. david nalbandian da elenen seribaşılar arasında..
bugün oynanan maçlarda da elenen seribaşılar var..
ntvspor.net bugün güzel bir başlık atmıştı "davydenko'ya wimbledon haram" diye.. cidden öyle.. adamın katıldığı 7. wimbledon, ilk turu geçemediği turnuva sayısı 5.. geçen sene kazara dördüncü tura kadar çıkmıştı.. benjamin becker 6-4lük üç setle geçti davydenko'yu.. overrated bir oyuncu olduğunu düşündüğüm amerikalı james blake de ilk turu geçti..
bugün oynadıkları maçları kazanan andy roddick ve janko tipsarevic ikinci turda birbirlerine rakip oldular.. tipsarevic şöyle bir "şakkkaaaa" yapsa roddick'e de elese.. roddick şapkasını önüne alıp düşünse.. biraz heyecan lazım.. alt tarafın ikinci çeyerğinde paul-henri mathieu ve marin cilic kaderin ağlarını yavaş yavaş örmesi sonucu tekrar karşılaşmaya çok yakın.. bu ikisinden birisi çeyrek final oynayacak ama bakalaım hangisi olacak..
diğer seribaşılar richard gasquet, andy murray, radek stepanek, mikhael yozuhny ve rafael nadal da rakiplerini üçer sette geçtiler.. bunların arasında rafael nadal'ın ikinci turdaki raikibi oldukça dişli.. roland garros'ta harikalar yaratan ernests gulbis ikinci turda rafael nadal karşılacak..
erkeklerde ilk 10 seribaşıdan iki kayıp varken bayanlarda ilk 10 sağlam..
12 numaralı seribaşı patty schnyder avustralyalı casey dellacqua'ya yenilerek elendi.. bu avustralyalının da ne yapacağı hiç belli olmuyo.. bi çok iyi bi çok kötü.. daha önceki postlardan birinde bahsettiğim gibi 17 yaşına 10 gün kalan rus anastasia pavluçenko 17 yaşındaki alize cornet'yi yenmeyi başardı ikinci wimbledon'ında.. ikinci tura çıktı.. güzel şeyler bunlar..
nicole vaidisova imkansızı gerçekleştirerek maç kazandı en sonunda.. bravo nicole.. aferin..
bunun yanında maria kirilrnko nam-ı diğer makiri , vera dushevina'ya yenildi.. dominika cibulkova da ilk turda elenen güzeller arasında.. sevgilim yoksa ben de yokum mantığı sanırım.. ilginç.. bu arada yaptığım öngörü yine tutmadı ve amelie mauresmo amerikalı ashley harkleroad'u yendi.. tutturucam bi tane azimliyim..
roland garros çeyrek finalisti kaia (bildiğin kaya) kanepi ilk turda serena williams'a direnemedi ve elendi.. bir diğer amerikalı lindsay davenport hala oynuyor ve hala kazanabiliyor.. helal olsun.. amelie mauresmo'dan nesi eksik.. bugünün en ilginç maçı 23 numaralı seribaşı katerina srebotnik ile alman julia goerges ile arasındaki maç oldu.. ilk seti srebotnik ikinci seti goerges aldıktan sonra üçüncü set uzadıkça uzadı.. son set 16-14 bitti.. tie-break yok bildiğiniz gibi son sette.. bunlar oyun sayıları.. normal set uzunluığunun 2.5 katı uzunluğunda süren son seti alman goerges kazandı..
danimarkanın gururu caroline wozniacki de ilk turda kazanarak ikinci turda soyisim kardeşi kanadalı aleksandra wozniack'ın rakibi oldu.. jelena jankovic de roland garros çeyrek finalisti carla-suarez navarro ile oynayacak..
Pazartesi, Haziran 23, 2008
yetenek yaşta değil..
mart 90 doğumlu alize cornet'ye genç derken 3 temmuz 1991 doğumlu rus anastasia pavlyuchenkova wimbledon tarihine elemelerden gelen en genç oyuncu olarak geçmekle kalmadı ilk turda 17 numaralı seribaşı fransız alize cornet'yi 7-6lık iki setle geçerek ikinci tura yükselme başarısını da gösterdi.. ikinci turda rakibi çinli na li.. na li veteran mertebesinde artık, deneyimli bu yollarda.. bakalım neler olacak.. geçen sene yani 15 yaşındayken de wild card ile katılmış ve ilk turda hantuchova'ya elenmişti pavluçenkova.. kızcağız daha 17 bile değil.. biz hala ipek şenoğlu'dan medet umuyoruz..
eski dostlar
bugün oynanan tek erkekler birinci tur müsabakasında roger federer daha önce hiç mağlup edemediği dominik hrbaty'i 6-3/6-2/6-2 ile geçerken son setteki bu görüntü akıllarda yer etti..
son arada dominik hrbaty, federer'in yanındaki boş koltuğa oturdu ve ikili eski günleri yad edercesine bir sohbete koyuldular.. hrbaty büyük ihtimalle son wimbledon turnuvasında çim kortun kralının yanında oturarak unutulmayacak bir görüntü ile veda etmek istedi..
roger federer maçtan sonra
"bir de baktım ki dominik yanıbaşımda duruyordu.. oturabilir miyim diye sordu.. tabi ki dedim boş koltuk var....
... geçmişi andık. beraber çiftlerde oynamıştık, antreman yapmıştık. ben kariyerimin başındayken zayıf yönlerimi geliştirmemde, nasıl çalışmam gerektiğini söylerek bana yardımcı olmuştu...
... beraber neşeli anlarımız olmuştu hep.. bunun katıldığı son wimbledon olabileceğini söyledi..."
şeklinde açıklamada bulundu..
Pazar, Haziran 22, 2008
wimbledon öncesi alıntılar
wimbledon öncesi, cumartesi günü sporcularla yapılan röportajlardan alıntılar.. yanlış çeviri ihtimaline karşılık ingilizceleri de mevcut..
"öğleden sonra köpeğimi gezdireceğim, biraz bilardo oynarım, bir kaç gün önce de golf oynadım. çok fazla televizyon izleyip hakkımda söylenenlere kafayı takmamaya çalışacağım."
“This afternoon I’m going to walk my dog, play some pool. I played golf a couple of days ago. I try not to watch too much TV and worry too much about what's getting said about me.”
- Andy Murray
(ben de diyorum adam neden başarısız oluyo devamlı.. e tenisten başka her şeyi yapmış son bir kaç günde)
"bu sene bir evim var artık, buradaki çoğu oyuncu gibi. kötü hava koşullarında, yağmur yağması durumunda dinlenebilirim. ama bu sporun bir parçası. bu wimbledon'ın bir parçası. alışılmış şekilde çok kötü bir havanız var, kabul etmelisiniz."
"This year I have a house, like most of the guys. And just in case that it's raining or bad weather you can have a rest. But this is a part of the sport. It's part of Wimbledon. Traditionally you have very bad weather. You have to accept it."
- Novak Djokovic
"en büyük amaçlarımdan ikisini gerçekleştirdikten sonra bir kaç günlüğüne eve dönüp uzun zamandır tanıdığım insanlarla, ailemle, arkadaşlarımla bunu kutlamak, bir çok sırp tarafından karşılanmak çok güzeldi. başbakan bile ailemi kabul etti. çok güzel bir andı."
“After achieving two of my biggest goals [winning Roland Garros and becoming the world no.1] it was nice to be able to go home for a couple of days, celebrate with people I know for a long time, friends, family, being welcomed by so many Serbian people. Then also the president received my family. It was a very nice moment.”
- Ana Ivanovic
"sanırım dışarıda kortta olduğumdan daha hiperaktifim. evde koltukta oturup tv izlemekten, sabah 11'de uyanmaktan nefret ediyorum çünkü tüm günü boşa harcamış gibi hissediyorum."
"I think I am more hyperactive outside the court than inside. I hate be at home on the sofa watching television, waking up at 11:00 in the morning, because I feel I lose the day."
- Rafael Nadal
röportajların tamamına ulaşmak için buradan..
Cuma, Haziran 20, 2008
wimbledon 2008 kuraları
wimbledon 2008 kuraları çekildi..
tek erkekler
tek bayanlar
tek bayanlarda 1 numaralı seribaşı ana ivanovic, 2 numaralı jankovic'e oranla daha kolay bir kura çekmiş gibi duruyor.. jankovic'in 2.turda, roland garros'ta sürpriz bir şekilde fırtına gibi esmiş olan carla suarez navarro ile, 3.turda danimarka'nın gururu, gelecekte iyi yerlerde olacağına inandığım caroline wozniacki ile, 4.turda son 2 yıldır büyük bir çıkış içinde olan rus vera zvonareva ile oynama ihtimali var.. bunlar dışında venus williams, maria sharapova, dinara safina ve elena dementieva da ana tablonun alt tarafında, yani jankovic'in tarafındalar..
ana ivanovic'i final yolunda zorlayabilecek isimler ise agniezska radwanska, serena williams ve svetlana kuznetsova gibi duruyor ki bu üçünden biriyle de en erken yarı fianlde karşılaşabilecek..
maria sharapova 4.tura kadar rahat gibi.. 4.turda büyük ihtimal victoria azarenka gelecek karşısına ama azarenka bu hafta katıldığı çim kort turnuvasında rezai karşısında oyunu yarım bırakmak zorunda kaldı sakatlık nedeniyle.. umarım önemli bir şeyi yoktur..
gözüme takılan bir ilginç eşleşme de alize cornet - anastasia pavlyuchenkova (yazması çok zor olan bir adı var) eşleşmesi.. cornet 90, pavluçenkova 91 doğumlu.. daha 2 sene öncesine kadar junior kategorisinde yarışan bu ikiliyi wimbledon 2008'de ilk turda karşı karşıya görmek heyecan verici..
davenport da dönmüş ana tablonun alt tarafında.. en fazla 2 tur gider..
amelie mauresmo ilk turda abd'li ashley harkleroad ile eşleti.. hani illa bi sürpriz çıkarmaya çalışan şu huyum yüzünden harkleroad yenebilir diyorum..
çok büyük bir düşüş içinde olan nicole vaidisova'nın düşüşünün devam edeceğini düşünüyorum.. son 2 haftada katıldığı 2 çim kort turnuvasından da erkenden elenip gitti, yitti.. yazık.. radek stepanek bozdu bu kızı ben bunu bilir, bunu söylerim..
erkeklerde roger federer için çok zorlu bir kura.. ilk turda dominik hrbaty ile karşılaşacak.. daha önce iki maç yaptılar , 2000 yılında indoor bir turnuvada ve 2004'te sert zemin müsabakasında hrbaty federer'İ yenmeyi başardı.. yani federer'in hrbaty'e karşı galibiyeti yok ama çim kortta çok farklı bir sonuç olabilir.. ilk 4 tur içerisinde iyi servisleri ile tanınan gael monfils ve çim kort ustalarında lleyton hewitt ile karşılaşma ihtimali mevcut federer'in..
rafa nadal ise 2. turda roland garros çeyrek finalisti ernests gulbis ile karşılaşabilir.. mikhail youzhny de ilk 4 tur içerisindeki olası rakiplerinden nadal'ın.. nadal geçen hafta londra'da düzenlenen çim kort turnuvasında finalde novak djokovic'i yenerek ilk çim kort kupasını kazanarak sadece toprak kortta üstün olamdığını ve yavaş yavaş tüm kortlarda ustaca oynamaya başladığını gösterdi..
novak djokovic'in ise ne kadar bahtsız olduğunu anlıyoruz.. roland garros 2008'de rafael nadal'ın tarafındaydı, şimdi roger federer'İn tarafında.. tersi olsa belki daha farklı olabilirdi her şey.. ilk dört turda karşıalacağı muhtemel isimler marat safin, andreas seppi ve stanislas wawrinka gibi güçlü isimler olacak.. yine uzun boylu sam querrey de muhtemel rakip olabilir.. hadi bunları geçti çeyrek finaldeki muhtemel rakibi ivo karlovic olacak.. gerçekten çok zorlu bir kura oldu djokovic için..
paul-henri mathieu, richard gasquet, andy roddick ve andy murray de ana tablonun alt tarafındalar..
marin cilic'e dikkat derim.. uzun boyu ve etkili servisleri ile oldukça başarılı çim kortta.. ancak paul-henri mathieu ile aralrında kozmik bir bağ var sanırım.. bu sene 4 kez karşılaştılar.. 3-1 mathieu üstünlüğü var karşılaşmalarda ancak son 2 çim kort müsabakasında da karşılaştılar ve geçen hafta mathieu, bu hafta cilic kazandı. yani çim kortta 1-1lik eşitlik var.. wimbledon 2008'de de yine çok yakın eşleştiler.. 3.turda karşılaşmaları kuvvetle muhtemel..
tablonun üst tarafında michael llodra ile süper mario ancic arasındaki ilk tur mücadelesi güzel olacak gibi.. roland garros'tan kendisine gıcık olduğum llodra'nın ezilerek yenilmesini, azalarak bitmesini istiyorum...
janko tipsarevic kendini aşamazsa 2.turda andy roddick tarafında elenecektir..
maçlar pazartesi başlıyor.. umarım yağmur insaflı olur..
Pazar, Haziran 08, 2008
dört
tenisin el clasico'su klasik şekilde sonuçlandı ve rafael nadal sadece 4 oyun verdiği maçta federer'i 6-1/6-3/6-0 ile geçerek dördüncü kez üstüste roland garros şampiyonu oldu..
maçtan önce mats wilander ile röportajda konuşan federer "psikolojik olarak geçen iki seneden daha rahatım.. herhangi bir nadal kompleksim yok" dese de maç başlayınca gördük ki federer oldukça baskı hissediyordu.. rafael nadal da diğer maçlardan farklı olarak daha agresif bir şekilde başlayınca ilk sette 3 kez servis kırdı ve ilk seti çok rahat bir şekilde aldı.. ikinci sete de fırtına gibi başlayan nadal idi.. çok fonksiyonlu isviçre çakısı federer, rafael nadal'ı zorlayabilmek için değişik fonksiyonlarını denerken bir ara nadal'ın oyundan düşmesi sonucu ikinci sette durumu 3-3'e getirdi.. ama rafa vites arttırmak yerine nitro'ya basarak 9 oyun üstüste aldı ve ikinci seti 6-3 son seti de 6-0 alarak kupayı kaldırdı..
geçen iki sene birer set almayı başarabilen federer bu sefer sadece 4 oyunla yetinmek zorunda kaldı.. federer maç içerisinde baseline'a yakın oynayınca puan alamayacağını fark etti ve fileye yaklaşarak oynamaya çalıştı ama her defasında nadal tarafından püskürtüldü tabir yerindeyse.. ya passing shot ile ya lob ile sayıyı alan taraf rafa oldu.. maç istatistiklerine bakarsak federer'in 42 kez fileye geldiğini ancak bunlardan sadece 18'ini sayıya çevirebildiğini görüyoruz.. bu yüzde 43'e denk geliyor.. karşılaştırma için federer fernando gonzalez ile oynadığı maçta yüzde 83, gael monfils ile oynadığı maçta yüzde 77 file puanı yüzdeleriyle oynamıştı.. bu da rafael nadal'ın kuvvetli ve isabetli geri kort vuruşlarının üstünlüğünü açıkca gösteriyor.. nadal'ın file yüzdesi daha düşük ama sadece 6 kez fileye gelmiş olduğu için pek canını yakmamış olmalı..
bir de şöyle bir istatistik var ki gözleri yuvalarından çıkartıyor.. basit hata sayısında federer 35, nadal 7.. nadal'ın beş katı basit hata yapmış federer.. bir de ikinci servisten puan kazanma oranı 24'te 5 yani yüzde 21.. çok çok kötü bir yüzde..
temel olarak federer'in kaybetme nedeni bunlar diyebilirim.. ama bu hataları yapmasının sebebi de karşısında nadal olması ve bunun oluşturduğu psikolojik baskı diye düşünüyorum..
eğer rafael nadal wimbledon'ı roger federer roland garros'u kazanmadan önce kazanma başarısını gösterirse büyük olay olur..
she is the "one"
Cumartesi, Haziran 07, 2008
tek bayanlar finaline genel bakış
tek bayanlarda final bugün tsi 16:00'da oynanacak..
ana ivanovic roland garros 2007 ve avustralya açık 2008 grand slamlerinden sonra üçüncü kez bir final oynayacak.. daha önceki iki finalini de (justine henin ve maria sharapova) kaybetmişti.. henüz dünya 1 numarası olmuşken bunu bir de grand slam şampiyonluğu ile süslemek istiyor..
dinara safina ise kariyerinde ilk defa bir grand slam finalinde boy gösteriyor ve abisinin yaptığını yapıp bir grand slam kazanmak istiyor şüphesiz..
bu iki oyuncu daha önce 3 kez birbirleri ile karşılaştılar ve bu maçlarda ana ivanovic'in 2-1 üstünlüğü bulunuyor.. fakat oynanan tek toprak kort mücadelesini dinara safina kazandı.. safina 2005 yılında wta berlin'de ana ivanovic ile karşılaşmış ve maçı 6-1/6-2 lik setlerle kazanarak bir üst tura çıkmıştı.. 2006'da wimbledon 3.tur mücadelesinde bu sefer çekişmeli geçen maçı ana ivanovic 3-6/7-6 ve 6-1 ile alarak yoluna devam etmişti.. aynı yıl bir sert zemin mücaedelesi olan montreal'deki turnuvada ise ivanovic 6-1/6-4 le maçı almış ve finale çıkmıştı..
bu sene iki oyuncu da birer şampiyonluk kazandı.. ana ivanovic bir sert zemin turnuvası olan indian wells'de şampiyonluğa ulaşırken, dinara safina bir toprak kort turnuvası olan wta berlin'de mutlu sona ulaştı.. tabi ki ana ivanovic'in de avustralya açık'ta finalde oynadığını biliyoruz..
iki oyuncunun bir diğer ilginç istatistiği de geriden gelmeleri çok sevmeleri.. dinara safina bunu bu roland garros'ta dördüncü turda sharapova'yı ve çeyrek finalde elena dementieva'yı elerken açık bir şekilde gösterdi.. ivanovic ise hantuchova karşısında iki kez geriden gelip maç aldı.. biri ekim 2007'de lükemburg'da finalde, diğeri avustralya açık 2008 yarı finalinde gerçekleşmişti..
bu ne demek? bu şu demek:
eğer ki bugünkü maçta bir taraf 6-0/5-0 önce geçerse maçı kapatıp gitmeyin.. oturun son sayıya kadar izleyin benden söylemesi.. yoksa tarihin en harika geriden gelişlerinden birini kaçırabilirsiniz..
roland garros 2008 - yarı finallerin ardından
tek erkeklerde büyük çoğunluğun beklediği final geldi çattı.. üstüste üçüncü kez roger federer ve rafael nadal fransa açık şampiyonluğu için mücadele edecekler.. artık el clasico oldu bu.. son 3 roland garros’ta da federer ile nadal karşılaştı.. 2005’te rafael nadal yarı finalde federer’i 4 setlik maç sonucu geçerek finale çıktı ve finalde ilk seti kaybettiği maçta mariano puerta’yı mağlup etmeyi başardı.. 2006 ve 2007’de finalde karşılaşan ikiliden gülen taraf yine rafael nadal oldu.. iki maç da 4 set sonunda bitti.. bu sene üçüncü kez finalde karşılaşacaklar ve yine rafael nadal kazanacak gibi duruyor..
bugünün ilk yarı final mücadelesinde rafael nadal sonradan açılan, sırp novak djokovic karşısında üçüncü sette biraz zorlansa da maçı rahat kazandı.. 4-6/2-6/6(3)-7.. novak djokovic de, garibim, ana tabloda son 3 senedir hep nadal’ın tarafına düşüyor.. artık nadal’ı bölüm sonu canavarı gibi gördüğüne eminim.. 2006 yılında çeyrek finalde karşılaşan ikilinin maçı tamamlanamadı.. ilk iki seti 6-4/6-4 kaybeden djokovic üçüncü sette sakatlandı ve oyunu yarıda bıraktı.. geçen sene yarı finalde karşılaştılar ve bu senekine çok benzer bir skorla 6-2/6-4/7-5 bitti maç.. djokovic’te ilerleme var ama.. 1 oyun 1 oyundur.. seneye 1 set alır.. sonraki sene kazanır belli mi olur :) ama şu şanssızlığını yenip bir kere de federer’in tarafına düşsün.. bu sene o tarafta olsaydı adım gibi eminim şu an finaldeydi..
bugün çok kötü başladı djokovic.. çok berbat oynadı 2 seti.. üçüncü sette 3-0 geriye düştükten sonra bi toparlandı ve 6-6’ya getirdi maçı.. ancak tie-break de tam bir felaketti onun için.. 6 kez maç puanı çevirmek zorundaydı.. üçünü çevirdi dördüncü de nakavt.. sanırım erkekler tenisi şu şekilde ilerleyecek bi kaç sene:
toprak kort: nadal
çim kort: federer
sert kort: djokovic
iki adet sert kort grand slam’i olduğu için djokovic daha şanslı.. şaka bi yana 3 kutuplu tenis dünyasına doğru gidiyoruz.. hadi bakalım..
günün diğer maçında roger federer beklenin aksine zorlanarak kazandı maçı.. yarı finallerden önce herkesin düşüncesi novak djokovic’in rafael nadal’ı çok zorlayacağı, federer’in ise gael monfils’i rahat geçeceği bu yüzden finalde daha az yorgun olan federer’in kazanma şansının daha yüksek olacağı yönündeydi.. ancak gael monfils seyircisinin de yardımıyla çok iyi bir maç çıkardı, federer’i içten içten sinirlendirdi ve yıprattı.. 6-2/5-7/6-3/7-5 lik set skorlarıyla maçı kazanan federer gözümde klasik mertebesine erişmiş müsabakanın diğer tarafında olacak..
gael monfils yine ordan oraya atladı, kafasını gözünü yarmasına ramak kalmıştı ki maç bitti.. akıllanmıyor adam..
neticede pazar akşamüstü tsi 17:00’da gözler tv’ye kilitlenmiş vaziyette klasiği izleyeceğiz.. bu sefer 5 set sürmesini diliyorum.. hatta son set de 12-10 falan bitsin.. biz de sarsıla sarsıla..... tenise doyalım..
(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)
Perşembe, Haziran 05, 2008
roland garros 2008 - on ikinci günün ardından
bugün iki kız yeniden doğdu.. dinara safina artık abisinin gölgesinden kurtuldu, artık “marat safin’in kardeşi” değil, “roland garros finalisti”.. ana ivanovic ise yeni “dünya 1 numarası”.. var mı lan ona yan bakan?
dinara safina en sonunda ilk seti kaybetmediği bir maçta, maç puanı çevirmediği bir maçta da başarılı olabileceğini gösterdi.. 6-3/6-2 lik set skorlarıyla kariyerinde ilk kez bir grand slam finalinde boy gösterme hakkını kazandı..maçtaki 15 oyunun 9’u servis kırılması sonucu kazanıldı.. safina kazandığı 12 oyunun 6’sını kendi servisinden kazanırken, kuznetsova kazandığı 5 oyunun sadece 2’si kendi servis attığı oyun oldu.. bu açıdan ilginç bir maçtı.. turnuvanın başında dinara safina’nın formda olduğunu son 16’ya kalabileceğini söylemiştim.. söylediğim diğer şeyler gibi bu da tutmadı.. yani bu tuttu da kız finale kadar gitti.. bu kadarını beklemiyodum.. kuznetsova’yı ilk 5 içindeki oyunculardan en tırtı olarak görüyorum aylardır.. aslında yaşıtlarına göre başarılarına bakınca öyle olmadığı açık bir şekilde görülüyor.. ancak bilmiyorum işte sevemedim bir türlü oyununu.. aslında roland garros’u kazansaydı bu sene bir numaraya o yükselecekti.. daha genç ama çok şansı olacak da değerlendirebilecğeinden şüpheliyim özellikler ivanovic ve şarapova varken..
günün ikinci yarı final müsabakasını titreme nöbetleri ve kalp çarpıntıları ile izledim.. çok zevkli bir karşılaşmaydı.. giriş, gelişme 1, gelişme 2 ve sonuç bölümlerinden oluşan maçı irdelersek;
kısa bir giriş bölümü yaşadık.. servis attığı 2 oyunu alıp arada ivanovic’in servisini kıran jelena jankovic bir anda 3-0 öne geçti.. burası benim “eyvah! jankovic çok pis götürecek” dediğim yerdi işte.. ama unutmuşum geri dönüş kraliçesini.. unutmuşum lüksemburg’da daniela hantuchova’ya karşı 1 set ve 3-0 geriden gelip maçı kazandığını..
gelişme 1 adlı bölümde ana ivanovic fırtına gibi esmeye başladı.. bu kız bambaşka.. yemin ediyorum size.. isabet : 20/20.. öldürücü forehanleri var ve tam istediği noktaya topu düşürebiliyor.. bir ara maçın 3. setinde bir istatistik gözüme çarptı.. forehand winnerlarda 27’ye 7 üstünlüğü vardı ivanovic’in.. backhandleri de hiç olmadığı kadar isabetli gitti.. özellikle passing shotlarda çok işine yarıyor.. işte gelişme 1’de ana ivanovic forehand winner yağmuruna başladı.. jankovic’in ne kadar aciz kaldığını gördüm ivanovic karşısında.. gelişme 1 diye adlandırdığım bölüm ivanovic’in oyunlarda 8-1 üstünlük yakalmasıyla son buldu.. yani geri-dönüş kraliçesi ilk seti 6-4 aldı ikinci sette 2-0 öne geçti..
gelişme 2’de bu sefer jankovic toparladı.. ama fazla değil.. çünkü jankovic’in toparlamış görünmesinin sebebi ana ivanovic’in bir anda seviye düşürmesi, vites küçültmesi oldu.. özellikle gelişme 1’deki servislerinden eser yoktu.. dinlenme modundaki ana’ya karşı bu sefer jankovic 9-2’lik bir seri yakaladı ve ikinci seti 6-3 aldı ve üçüncü sette 3-1 öne geçti.. bursı benim “eyvah gidiyor maç!!” nidalarıma sahen olan yerdi işte.. ama unutmuşum geri dönüş kraliçesini.. unutmuşum avustralya açık 2008’de yine hantuchova karşısında ilk seti 6-0 kaybedip ikincisinde 2-0 geriye düşmüşken maçı aldığını..( bkz. geri dönüş)
ivanovic gelişme 1’deki oyununa geri döndü.. tekrar servislerini buldu bi ara üstüste 2 ace yaptı, oyunu domine etti ve 6-2lik seriyle 3. seti 6-4 kazanarak üçüncü grand slam finaline çıktı..
jankovic nefes alırken hala çok zorlanıyor.. benim içim darlaıyor onu nefes almakta zorlanırken gördüğümde.. sinüslerinden bir daha ameliyat olması gerek gibi.. buna rağmen ivanovic karşısında çok iyi direndi, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştı..
ana ivanovic ise baseline’da harika, forehandleri mükemmel, sert ve isabetli, rallilerden sağ çıkabiliyor.. ancak daha değişik vuruşlarda denemeli maç içerisinde.. sözlüğe de yazdım bugünkü maçta ben sadece 2 drop shot sayabildim onlar da üçüncü sette.. hatta o paragrafı yapıştırayım buraya:
“hala oyununda çok eksikleri var.. kusursuz forehandi ile aldığı sayılar heyecan verici ancak bam gümden başka şeyler de denemeli.. bugünkü maçta 3. sete kadar bir drop shot'ı bile yoktu mesela.. ama yaptığı 2 drop shot da mükemmeldi.. birinde jankovic zor karşıladı ancak dönen topu müthiş bir passing shot ile puana dönüştürdü.. diğerinde ise drop shot'ı çok iyi gizledi ve jankovic'in baselineda hareketsiz kalmasını sağladı.. filede akrep yok daha fazla yaklaşması, daha çok çeşitli vuruşlar denemesi lazım.. ama bu haliyle bile harika maçlar izlettiriyor bize(en azından bana) geri dönüş kraliçesi..”
iki oyuncu da genç jankovic 85, ivanovic 87 doğumlu.. daha geliştirecekler kendilerini kuşkusuz.. buna en çok sevinen ise sırplar olacaktır..
(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)
Çarşamba, Haziran 04, 2008
k-pax kanepi
internette aradım nedir bu gözlüğün olayı diye, bir göz sorunu mu var acaba kızcağızın diye, mamafih bulamadım bir şey.. sanırım gözleri güneş ışınlarına aşırı hassas.. o yüzden servis kullanırken takıyor da bir seferinde akşam maçında da takmıştı.. uğurlu gelmiş olacak gözlük çeyrek finallere kadar yükseldi estonyalı.. k-pax kanepi diyorum kendisine bundan sonra..
kırma lazım olur!
fernando gonzalez roland garros 2008 çeyrek finali'nde roger federer karşısında sinirlerine hakim olamamış.. yazık yahu o raketi bulamayanlar var.. hırsını raketi yere atınca alamamış olacak ki bir de kanırtıryor (foto.3) yine de bence marat safin kadar başarılı değil..
roland garros 2008 - on birinci günün ardından
bugün oynanan maçlarla birlikte yarı final eşleşmeleri belli oldu..
bayanlar:
ana ivanovic [2] - jelena jankovic[3]
svetlana kuznetsova[4] - dinara safina [13]
dinara safina yumurta kapıya dayanmadıkça maç kazanamayacak sanırım.. şarapova karşısındaki o geri dönüşü ben mucize olarak nitelendirmiştim ve şarapova'nın turnuva başından beri kendini turnuvaya veremeyişine bağlamıştım.. peki buna ne demeli? yine ilk set kaybedilmiş, yine ikinci sette 5-2 geri düşülmüş, karşı taraf (elena dementieva) maç için servis atıyor ama safina yine efsanevi bir şekilde geri dönerek maçı kazanıyor.. hem de öyle böyle değil 11-1 oyun serisiyle.. arka arkaya 7 oyun alarak.. elena dementieva'ya da yazık oldu.. 2008'in yarı sultanı, türkiye görmüş insan, yarı final oynamalıydı bence.. annesi vera'yı tribünde üzgün üzgün görünce içim parçalandı..
kuznetsova kuradaki balının yardımı ile yarı finale kadar geldi.. yarı finale kadar karşılaştığı en güçlü rakip victoria azarenka'ydı, onu da çok rahat geçti.. bugün estonyalı kaia kanepi'ye karşı da başlarda biraz tutuk başlasa da toparlanarak 2 sette oyunu bitirdi.. kaia kanepi estonya'nın gururu olmuş çıkmış.. roland garros gibi bir organizasyonda son sekize kalarak spor bültenlerinde başa oynamış estonya'da.. büyük bir başarı kendisi için..
bayanlar yarı final eşleşmeleri yarın tsi 15:00 eurosport (trt'nin sitesinde malesef ki yayın gözükmüyor.. ilginç olan cuma günü oynanacak erkekler yarı finali canlı yayımlanacak.. hadi buyur.. bayanlar yarı finali neden canlı değil?)
erkeklerde yarı final eşleşmeleri:
roger federer [1] - gael monfils
rafael nadal [2] - novak djokovic [3]
bugün federer ilk seti kaybettiği maçta her zamanki kendine güveniyle maçı çevirdi ve kazandı.. maçı izlemediğim için pek bir şey diyemiyorum.. fernando gonzalez'e raket kırdırtmış ama federer.. bakalım yarı finalde fransız seyircinin baskısına nasıl karşılık verecek.. bu arada federer'in tişörtü çok hoşmuş..
gael monfils adlı fransız vatandaşı, david ferrer'e de acımayarak turnuva dışında itti ve roger federer'e bilenmeye başladı bile.. adam kortta çok hızlı ya izlerken başım dönüyo.. o boya rağmen nasıl koşuyor velet anlamış değilim.. bir de bir tenis oyuncusu için çok keskin kasları var.. ee bir de güzel bir sevgilisi var :)
maç hem çok sayıda hem de çok uzun rallilere sahne oldu.. ikisi de baseline'a konuşlanıp allah ne verdiyse vurdular.. sonunda rallilerden sıkılan hep ferrer oldu ve kesme vuruşla fileye takıldı bir çok kere.. monfils'in zaten canına minnet sabaha kadar vurur o toplara..
(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)
Salı, Haziran 03, 2008
roland garros 2008 - onuncu günün ardından
paris’te berbat bir hava var.. bugün hafif atıştırsa da oyunu durduramadı.. mats wilander “1981’den beri buraya geliyorum havanın böyle kötü olduğunu hiç görmedim” diyor.. sanki wimbledon ile yarışıyor paris..
bugün dünden kalan 2 bayanlar dördüncü tur maçı ayrıca 2 bayanlar ve 2 erkekler çeyrek final maçı oynandı..
djokovic ile gulbis arasındaki maçın çekişmeli geçeceğini tahmin ediyordum ama bu kadar güzel olacağını beklemiyordum.. 3 sette bittiğine bakmayın üç saatten fazla sürdü ve 6-1/2-6/3-6/6-1/6-2 gibi beş setlik bir maç yerine kesinlikle yakın skorlarla biten üç setlik bir maçı tercih ederim.. djokovic 7-5/7-6(3)/7-5 ile kazanarak yarı finale çıkan taraf oldu.. gulbis’in ilk çeyrek finali olmasından dolayı gerginliği yüzünden okunuyordu ama karşısında çocukluktan beri tanıdığı bir adam olması onu rahatlatmıştır biraz da olsa..
letonyalı genci biraz blake ile oynadığı karşılaşmada izlemiştim.. bu maçta da servislerde ve file önünde başarılı olduğunu gösterdi.. djokovic biraz dağınıktı ve ritim tutturamadı.. gulbis biraz daha deneyimli olsa en azından bir set alabilirdi.. hatta djokovic nadal’a karşı böyle oynarsa almagro’dan beter olabilir..
oyunun uzun rallileri ya gulbis’in baseline’a yakın attığı topların dışarı çıkmasıyla ya da file önüne gelen gulbis’e bir türlü passing shot ya da lob ile karşılık vermeyen djokovic’in topunun filede kalması, dışarı çıkması ile son buldu.. file önündeki sayılarda gulbis’in yüzde 63’e yüzde 45’lik bir üstünlüğü var..
gulbis’in servisleri etkili etkili olmasına ama biraz daha kontrollü olması lazım.. kullandığı kötü servislerin de maçı kaybetmesinde etkili olduğunu düşünüyorum.. zira ilk servisin oyuna girme oranı yüzde 59, djokovic’te bu oran yüzde 65.. gulbis 12 ace yaptı yapmasına ama ace/çift hata oranı oldukça kötü : 12/7. djokovic de ise bu oran 6/1..
winnerlarda eşitlik göze çarpıyor fakat basit hatalar 60-36 djokovic lehine.. bu da demin bahsettiğim gulbis’in baseline’a yakın atmaya çalıştığı topların çoğunluğunun dışarı düşmesi nedeniyle.. rakibinin neredeyse yarısı kadar basit hata yapan djoker maçı kazandı haliyle..
diğer çeyrek final maçının, çoğu tenisseveri şaşırttığı bir gerçek.. nicolas almagro, rafael nadal karşısında hiçbir varlık gösteremedi.. djokovic-gulbis maçını izlerken bir yandan da internetten bu maçı takip ettim ve kesin yanlış yazıyolar dedim bi ara.. maçın skoru 6-1/6-1/6-1.. maçı izleyemediğim için resmi siteden gidip istatistiklere baktım.. almagro’nun ilk servislerinin oyuna girme oranı sadece yüzde 38.. bu da neden bu kadar çok servisinin kırıldığının göstergesi zira ikinci servisi daha yavaş atmak zorunda kalıyor.. basit hata sayısı ise nadal’ınkinin 4 katı.. 36 tane basit hata yapmış almagro sadece 21 oyun süren bir maçta.. djokovic’in aynı sayıda hatayı 37 oyunluk maçta yaptığını hatırlatmak isterim..
nadal’ın doğumgünüymüş bi de.. pastalar falan geldi maç sonrası..
rafael nadal bir canavara dönüşüyor tur geçtikçe.. şu ana kadar oynadığı 5 maçta maç başına 5 oyun kaybetmek gibi müthiş bir istatistik yakaladı.. işin ilginci tur atladıkça daha az oyun vermesi..
1.tur – thomaz belluci – 9 oyun
2.tur – nicolas devilder – 5 oyun
3.tur – jarko nieminen – 5 oyun
4.tur – fernando verdasco – 3 oyun
ç.f. – nicolas almagro – 3 oyun
bu istatistik ister istemez yarı finalde bozulacak.. turnuva başından beri beklenen yarı final rafael nadal ile novak djokovic arasında cuma günü oynanacak.. tostumuzu yedik bekliyoruz..
bayanlarda ise zorlanmasını beklediğim svetlana kuznetsova hiç zorlanmadan victoria azarenka’yı geçti ve çeyrek finalist oldu.. diğer yandan dün 6-3/3-6’da yarım kalan maçta estonyalı kaia kanepi rakibi petra kvitova’yı son seti 6-1 alarak eledi ve çeyrek finalde yarın kuznetsova ile karşılaşacak.. petra kvitova ve kaia kanepi buraya kadar gelerek beklenenin üstünde bir performans göstermişlerdi zaten.. kaia kanepi “world’s strongest man” yarışmasına katılsa sırıtmaz bu arada..
turnuva öncesi kendinden beklenenin çok çok üstüne çıkan bir başka oyuncu carla suarez-navarro.. elemelerden gelip çeyrek finale kadar çıktı.. çeyrek final maçında jankovic karşısında ilk sete iyi başladı.. servis bile kırdı.. ancak deneyimli sırp jankovic ne yapacağını iyi biliyordu, maçı kontrolüne aldı ve kazandı.. suarez-navarro maç içinde seyircinin ve jankovic’in alkışladığı çok güzel vuruşlar gerçekleştirdi.. ancak maçın sonuna doğru yorgunluktan bayılacak falan sandım..
bizde kırılan kola/bacağa yapılan alçıya imza atarlar, güzel dilekler yazarlar.. jankovic de sağ kolundaki sargıya “i love paris” yazmış.. bir de sargı o kadar kalın ki eurosport spikeri chris brednam’ın “temel reis” benzetmesi ile güldüm..
günün ilk çeyrek final maçında güzeller güzeli ana ivanovic isviçreli patty schynder’i çok rahat bir maç sonucu 6-3/6-2lik setlerle geçti.. zaten beklenen de buydu..
yarı finalde sırp eşleşmesi var 2 numaralı seribaşı ana ivanovic ve 3 numaralı seribaşı jelena jankovic arasında.. perşembe günü oynanacak bu da..
(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)
silahşör derken?
eurosport'ta barbara schett tenis oyuncularına mini bir quiz yapıyor.. her maçtan önce yayımlanıyor bunlar.. işte yok efendim "eyfel kulesinin boyu kaç?", "stadyum kaç kişilik?", "roland garros kim?"
novak djokovic'i sınarken şöyle bir soru soruyor:
- roland garros'un dört silahşörlerinin isimleri nedir?
- ee.. dartanyan....
soruyu gerçekten yanlış mı anladı yoksa bilmediği için makara mı yaptı bilmiyorum ama her hali ile eğlenceli adam bu.. adı üstünde djoker..
dört silahşörler hakkında daha fazla bilgi için:
http://en.wikipedia.org/wiki/The_Four_Musketeers
haydi marsel!
sonunda yıllardır beklenen olay gerçekleşiyor.. 1987 doğumlu türk tenis oyuncusu marsel ilhan bir grand slam'de boy gösterecek.. atp sıralamasında 227.liğe kadar yükselen marsel ilhan wimbledon 2008'e elemelerden katılma hakkı kazanarak bunu gerçekleştirebilen ilk türk tenis oyuncusu oldu ve beni sevince boğdu.. ipek şenoğlu balonundan sonra böyle bir başarının hem de erkek tenisinden çıkması ayrı sevindirici.. özbekistan bile bir grand slam'de bayanlarda 2.tura yükselebilecek ilk 50'yi zorlaycak bir oyuncu yetiştirebiliyor ancak türkiye'den nedense böyle bir oyuncu çıkmıyor.. umarım bu güzel şeylerin başlangıcı olur.. elemelerde başarılar marsel.. altta, bir siteden yürüttüğüm grafikte, marsel'in dünya sıralamasındaki yükselişi görülüyor..
Pazartesi, Haziran 02, 2008
roland garros 2008 - dokuzuncu günün ardından
yine yağmur nedeniyle geç saatlere kalan bir gün sonucunda bayanlar (ikisi dışında) ve erkekler çeyrek finalistleri belirlendi..
turnuvanın başından beri servislerinde problemler ve genel olarak oyuna hakim olmada zorluklar yaşayan şarapova dinara safina engeline takıldı.. aslında ilk sette iki taraf da dengeli oyun ile başabaş bir mücadele sergilediler.. tie-break’e kalan seti şarapova 7-6 aldı.. ikinci sete safina servis kırarak başladı ancak tam oyununu raya oturtmuşken yağmur nedeniyle maçlara ara verildi.. yağmurun dinmesiyle tekrar başlayan maçta safina ilk başlarda konsantrasyonunu toparlayamamış olacak ki şarapova 5-1 lik bir seri ile ikinci sette skoru 5-2’ye getirdi.. ardından safina’nın servis kullandığı oyunda 0-30 üstünlük yakaladı.. tam bu sırada safina dahil herkes maçın bittiğine inanıyordu galiba.. safina’nın ağlamaklı yüzündeki ifadeden moralinin sıfır olduğu görülüyordu.. ama ne olduysa önce servis kullandığı oyunu aldı ardından 2 oyun daha alarak 5-5’e getirdi seti.. karşılıklı alınan oyunlardan sonra tie-break setinde yine 5-2 geri düşmesine rağmen seti çevirdi ve aldı.. avustralya’daki şarapova olsaydı ikinci set 6-2 bitmişti diyebilirim ama şarapova’da bir durgunluk var.. babası bile bi şaşkın olmuş.. maç içerisinde dinara safina’nın aldığı sayıları alkışlamalar falan.. son sette iki kez servis kıran safina 6-2 ile son seti de alarak maçı kazandı.. şarapova’nın elenmesi ile ana ivanovic de büyük bir rahatlama yaşamıştır sanırım..
maçtan aklımda kalan bir diğer şey ise şarapova ile fransız seyirci arasındaki gerginlik.. çoğunluğun zayıf olan tarafı tuttuğu bilinen bir şey.. haliyle fransız seyirci de dinara safna’ya daha fazla destek gösterdi.. şarapova da doğası gereği hırslı bir oyuncu.. tepkilerini biraz aşırı gösterince seyirci iyice karşısına aldı şarapova’yı.. bunlar olağan ama maç bittikten sonra oyuncular bile el sıkışıp, öpüşürken seyircinin korttan çıkan şarapova’yı yuhalaması çok ayıp ve yakışmayan bir davranış.. fransa açık’ın izlenmesinin bir nedeni de şarapova sonuçta.. gelecek sene yine gelecek ve belki harika bir oyunla turnuvayı kazanacak.. neden yuhalayarak gönderiyosun ki?
bir diğer dördüncü tur maçında dementieva vera zvonareva’yı 6-4/1-6/6-2 lik setlerle geçti.. zvonareva’dan daha fazla direnmesini beklerdim.. dementieva ile safina çeyrek finalde karşılaşacaklar..
roland garros yönetiminin garip davranışı ile svetlana kuznetsova – victoria azarenka ve petra kvitova – kaia kanepi arasındaki maçlar geç bir saatte başladı.. aslında yağmur nedeniyle maçlara 1-2 saat ara verildiği için erkekler maçlarından sonra başlaması gereken maçlar başka korta alındı yoksa hiç başlayamayacaktı.. ancak havanın kararmasına 1,5 saat varken alındı bu karar oysa kortlar 1 saat öncesinden boşalmıştı.. haliyle maçlar yarım kaldı..
svetlana kuznetsova azarenka karşısında ilk seti 6-2 aldı.. ikinci sette durum 2-2.. kaia kanepi ise ilk seti 6-3 almasına rağmen ikinci seti yanı skorla kvitova’ya verdi.. üçüncü set yarın oynanacak..
erkeklerde son 16’ya 5 oyuncuyla giren fransızlar sapır sapır döküldü ve son 8’e bir tane oyuncu sokabildi.. roger federer evsahibi julian benneteau’yu 6-4/7-5/7-5 ile geçti.. her ne kadar şu ana kadar bu turnuvada en fazla oyun vererek kazandığı maç gibi gözükse de (albert montanes’e karşı bir set kaybetse de o maçta 12 oyun vermişti) aslında pek fazla zorlandığı söylenemez federer’in..
şilili fernando gonzalez de ginepri’yi rahat geçti ve federer’in rakibi oldu çeyrek finalde.. erken yaşta kel kalan hırvat ljubicic ile ev sahibi gael monfils arasındaki maçta seyircisinin desteğini arkasına alan monfils 7-6/4-6/6-3/6-2 lük set skorlarıyla ivan ljubicic’i yendi.. bu adam boyuna rağmen kortta çok çevik.. bunu göre göre ljubicic drop shot vurmaya kalkınca fileye yetişip gelen monfils takır takır aldı puanları.. fransız seyirciler çocuk gibiler.. meksika dalgasıdır tutturmuşlar.. “sibuple sibuple” diyen hakeme rağmen uzunca bir süre meksika dalgasına devam etmeleri üzerine ivan ljubicic “ben karizmamı yaparım arkadaş” diyip gitti sandalyesine oturdu.. bu sırada karşı tarafta gael monfils meksika dalgasına katılıp seyirciyi alkışlamakla meşguldü..
sinüsoidal şekilde cereyan eden dördüncü turun son maçında 5 numaralı seribaşı david ferrer, sevimsiz insan (bir önceki post nedeniyle böyle.. gıcığım artık kendisine) radek stepanek’i 4-6/6-2/1-6/6-3/6-3 lük 5 set sonucu geçerek gael monfils’in rakibi oldu.. bu maçın son setinde öyle bir hale geldi ki maç, alınan her puan sonrası taraflar çılgınca dans ederek sevinç gösterilerinde bulunmaya başladı.. cevab vermeyen radek stepanek oldu tabi ki.. oh olsun!
(fotoğraflar: http://sports.yahoo.com)