Perşembe, Mayıs 18, 2006

başarısız yazarın denemeleri iii

tek eliyle ileri doğru uzanıp kumandayı almaya çalışıyordu edward.. fakat lanet olsundu.. ne zaman kumandayı eline almak istese ona tam kılpayı mesafe ile uzakta kalıyordu.. tıpkı ne zaman hayatının kumadasını eline almaya kalksa kendine iyice uzalaştığı gibi.. diğer elini ve hatta vücudunu oynatamıyordu çünkü o tarafın üstünde 54 kilo ağırlığında bir kız arkadaş uyumaktaydı ve onun uyanması edward'ı çok üzerdi.. fakat kahretsindi.. oow fucktı.. holişitti.. antenden gelip tüpten geçerek fosforlu ekrana çarpan elektronların oluşturduğu görüntülerde tuttuğu takımın şampiyonluğu kaybedişi vardı.. evet fakirdi edward bir plazma tv alacak parası yoktu belki ama sıcak bir evi, 54 kiloluk bir sevgilisi ve bir baba hindisi vardı.. alt indisi 2 idi edwardın.. tıpkı su molekülündeki hidrojen gibi..ve inanın bana makas elleri yoktu.. susamıştı, kız arkadaşını yavaşça, tıpkı öss'de çözdüğü sorunun cevabını dili hafifçe dışarda, yuvarlağı taşırmadan işaretlemeye çalışan bir öğrenci gibi kaldırdı.. bu işlem 4 dakika sürdü..


mutfak yolunda aklından türlü türlü fikirler geçiyordu edward'ın.. çalıştığı şirket gece ışıkları açık unuttuğu için gelen yüklü elektrik faturasını ödeyemeyerek kapanmıştı.. şu an işssizdi.. inanır mısın kahvaltıda kuru ekmek yiyordu.. tüm bunları düşünürken mutfağı geçip banyoya kadar gitmişti.. çişinin geldiğini fark etti..


banyonun ışığını yakmaya çalıştı fakat ampül daha 2 gece önce patlamıştı.. hatta o da ampülü söküp sallayarak içindeki flaman telin çıkardığı sesi dinleyip "ehehehh ğığğğ" şeklinde sevinmişti.. ama unutkandı edward.. dedim ya fakirdi, yeterli b12 vitamini ve omega asitlerini alamıştı bünye.. banyo aynasının önüne geçip 5 gündür kesmediği sakallarını sıvazladı.. "hmmmrrpfss" diye söylenerek çişini yaparak dışarı çıktı..


mutfağa girdiğinde akşamdan kalma bulaşıklara ve yemek artıklarının etrafındaki yaşam formlarına baktı.. umursamaz bir tavırla evyeden bir bardak alıp dolaba yöneldi.. o an bir levye olsa indirecekti kafasına belki de kim bilir? dolaptaki şişe yarılanmıştı, bardağa su koyup şişedeki suyu dikti kafaya zira şişe daha temizdi.. şişeyi doldurmak için 19 litrelik damacanaya yöneldiğinde onun da boş olduğunu gördü.. vat dı fak iz goying ondu.. bardağa koyduğu suyu tekrar dikkatlice şişeye doldurup şişeyi dolaba yerleştirdi.. ve tekrar oturma odasının yolunu tuttu..


hayatta tutanacak tek şeyi olan sevgilisinin yanına geldi ayak uçlarında yürüyerek.. tekrar onu uyandırmadan kucağına yatırıp eski pozisyonu sağladı.. bu işlem 6 dakika sürdü.. tam oh be huzura bak diyecekken tv'ye takıldı gözü.. tuttuğu takımın kaybettiği kupa maçı vardı ve tv kumandası hala uzaktaydı...

Hiç yorum yok: